Gülesevdam
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Evlilikte, “sırların” Kutsallığı

Aşağa gitmek

Evlilikte, “sırların” Kutsallığı  Empty Evlilikte, “sırların” Kutsallığı

Mesaj tarafından gülesevdam Paz 26 Eyl. 2010, 10:36

Bir insanın hayatındaki en önemli olayı, "evlenmesidir." Bundan daha önemlisi ise, "evliliğin sürdürebilmesidir." Evliliğin sürdürülebilmesi için de, "sırların muhafaza edilmesini " çok iyi bilip tatbik etmesi gerekiyor...
Herkesin bildiği gibi insan hayatı, çeşitli "özel ve mahrem sırlarla" doludur. Bunların saklanması ve yerinde kullanılması halinde, "sağlıklı ve dengeli" bir hayatı elde etmek mümkün olur.
"Sır saklamasını" bilmeyen bir insan, kendini ve sorumluluğunu taşıyabilecek bir olgunluğa henüz gelmemiş sayılır.
Evlilikte, kadın olsun erkek olsun sırlarını muhafaza edecek bilinçte değillerse, "aile hayatları" tehlikede demektir.
Çünkü,
Evliliği kutsal yapan, dört duvar arasındaki "özel ve mahrem sırlardır."
İşin gerçeğini belirtmek gerekirse, sır saklamak ,öyle sanıldığı kadar kolay bir şey değildir.
Çünkü,
İnsan, fıtrat gereği bir çok olayları, başkalarıyla paylaşmak ister. Bu duygu insanın doğasında vardır. Bunu kontrol altında tutabilmek için de, "sağlam bir irade" gereklidir.
Özellikle kadınların bu konudaki "zaafları," herkes tarafından çok iyi bilinmektedir.( ?..)
Hz.Ali, sır saklama hakkında şöyle söylüyor.
"Sır saklamak bir irâde imtihanıdır. Bu imtihanı kazanmayan, hayatta hiçbir imtihanı kazanamaz."
"La Fontaina" de, "En ağır yük, sır taşımaktır. Aşk olsun taşıyabilene..." diyor.
Bir düşünür de, "karı koca sırlarını saklayamıyorlarsa, başkaları nasıl saklasın?" yorumunu yapıyor.
Sır saklamanın zor bir hadise olduğunu söyledik. Bundan daha zor olan başka bir durum daha vardır.
Bu da, "sırların ifşasından sonra" ortaya çıkan olumsuz olaylardır.
Bu olumsuz olaylar,
Bazen "dedikodulara,"
Bazen "geçimsizliklere,"
Bazen "boşanmalara,"
Bazen de "aile facialarına" yol açabilmektedir.

Aile Yuvasının Yıkılması
Yapılan araştırmalara göre, "geçimsizlik ve boşanmalarla" ilgili birinci sırayı " alkol ve kumar" almaktadır.
İkinci sırayı da, aile sırlarının ifşasından dolayı ortaya çıkan dedikodu ve iftiralar alıyor.
Kişiliği olgunlaşmamış, zayıf karakterli bazı erkekler, aile sırlarını ötede beride anlatmalarından dolayı kendi yuvalarını, bizzat kendileri tehlikeye sokabilmektedirler. Arkadaş guruplarına, yatak odasındaki cinsel durumlarını anlatarak eğlenmeyi marifet sayabilmektedirler.
Bu tür davranışlar, ailenin kutsallığını ortadan kaldırdığı gibi, ailesine ve namusuna karşı, başkaların yaklaşımları da çok farklı ve art niyetli olabiliyor (!..)
Meseleye bir de kadınlar açısından bakacak olursak:
Kadınların eskiden beri sürüp gelen toplantıları veya diğer bir adıyla "günleri" meşhurdur.
Maalesef bu toplantıların çoğu "dedikodu ve çekiştirmeler" şeklinde oluyor.
Aile sırlarının ifşasından tutunda, kocalarını kötülemeye varıncaya kadar her alanda, her şeyin konuşulduğu biliniyor.(Tabi, istisnalar hariç)
Daha sonra da, çevreye yayılan dedikodular ve laf taşımalar, işi, "iftira boyutuna" kadar götürebiliyor...
Bu konuyla ilgili olarak yapılması gerekenleri iki maddede toplayabiliriz.
Birincisi,
Evli olanlar, yanlışlarının farkına varıp alışkanlıklarından vazgeçmeleridir. Tabi bu olay, öyle sanıldığı gibi kolay ve de bir anda olacak bir şey değildir.
İkincisi ise,
Evlilik öncesinde alınması gereken tedbirlerdir. Yeni evlenecekler, aile kurumunun kutsallığını ve sırların muhafazasını önceden araştırıp öğrenmek zorundadırlar.
Bunlardan bazıları şunlardır.
Aile kavramının ne olduğu,
Evlilik kurumunun kutsallığı,
Karı koca ilişkileri,
Sorumluluk anlayışı
Ev geçindirme,
Saygı ve sevginin boyutları,
Evlilikte mahremiyet,
Çocuk eğitimi,
Aile sırları gibi konuları önceden araştırıp öğrenirlerse, "sağlıklı ve mutlu" bir yuva kurmanın temeli atılmış olur.
Bir hadis-i Şerifle konumuzu bitirelim.
"Bir adam bir mecliste bir sözü söylerken etrafına bakındığı zaman o söz, dinleyenlere emanettir."
gülesevdam
gülesevdam
Admin

Mesaj Sayısı : 189
Kayıt tarihi : 06/10/06

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön


 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz